YARIN DİYE BİRŞEY YOKTUR

Gece geç saatlere kadar spor haberlerini izledi.Tuttuğu takımın yenilmesini bir türlü hazmedemiyor, hakemlerin yanlış karar verdiğini,hak ettikleri penaltıyı yediğini duymak istiyordu ilgililerden. Ancak kendini rahatlatacak haberi bir haberi bir türlü duyamıyordu. O kanal bu kanal dereken saat gecenin ikisini bulmuştu. Birden aklına öğretmenin verdiği ödev geldi. Bu geç saatte yapacak değilim ya bunu deyip yatağına yattı.

Ertesi akşam yorgun argın eve döndü. Günlerdir, yarın çözerim,diye biriktirdiği testleri bu akşam bitirmeye niyetliydi. Yemekten sonra odasına çekildi. Önce gazeteye şöyle bir göz atmak istedi. Televizyon sayfalarına bakarken bir kanalda “Oscar” ödüllü bir filmin oynadığını gördü. Bu filmi kaçırmamalıydı. Ya testler… neyse bir gece daha beklese ne çıkardı… Film bittiğinde saat gece yarısını geçmişti. Doğruca yatağına gitti.

Yorucu bir günün ardından akşam eve geldi. Bu gece artık televizyon seyretmemeye söz verdi. Biraz dinlendikten sonra odasına çekildi. Dosyasını açıp testlerini çözmeye başladığı sırada telefon çaldı. Arayan arkadaşıydı. Birkaç arkadaşın bir araya geldiğini, aralarında onu da istediklerini söylüyordu. Arkadaşlarını kıracak değildi ya… testler… canım bir geceden ne çıkar?… nasılsa yarın çözerdi… gece geç saatlerde eve geldi ve hemen yattı.

Günler geceler birbirini izledi. Her gece yarısına testler doğru dürüst çözülmeden sınav günü geldi. Sınavdan çıkarken sınıf arkadaşlarından birini gördü. Ne spora ne filme değer verdiği için ot derlerdi ona. Üstelik geceleri düzenlenen arkadaş toplantısına da nadiren gelirdi. Hemen yanına gitti. Gözlerindeki ışıltıdan sınavının iyi geçtiği anlaşıyordu. Arkadaşının:”ne kadar kolay sorulardı değil mi? Bize verilen testlerdeki soruların benzeriydi sanki… hiç zorlanmadım.”sözleri moralini bozdu. Gözleri doldu. Bir yılı boş yere harcadığını düşünerek etrafa bakınırken okulun girişinde bulunan duvar gazetesindeki bir yazı gözüne takıldı:

“Yarın Diye Bir Şey Yoktur…”