tuzlu kahve öyküsü

BİR 'TUZLU KAHVE' ÖYKÜSÜ....

Merhaba ..

Belki şu anda isli-sisli-pis-puslu bir tatil gününde sabah kahvenizi

yudumluyorsunuz. Orta,az şekerli,şekerli veya yandan çarklı ..

Peki tuzlu bir kahveye ne dersiniz?..

.....

********************************************************

^^Güzel bir kızdı o .. Katıldığı bir partide rastlamıştı. Harika bir şeydi. Ve

bu güzel kızın o gün peşinde o kadar çok erkek vardı ki. Partinin sonunda denk

getirip onu kahve içmeye davet etti genç adam.

Güzel kız,parti boyunca hiç dikkatini çekmeyen bu genç adamın davetine çok

şaşırdı. Ama tam bir kibarlık gösterisi yaparak kabul etti onun

önerisini.Partiden birlikte çıktılar. Hemen ilerdeki köşe başında çiçeklerle

bezenmiş şirin bir kafeye oturdular.

Genç adam öylesine heyecanlıydı ki,kalbinin çarpmasından konuşamıyordu bile ..

Onun bu telaşlı,heyecanlı hali güzel kızın da huzurunu kaçırdı. Bir ara ^^ben

artık gideyim^^ demeye hazırlanıyordu kİ, genç adam yanlarından geçen garsonu

çağırdı ve

^^bana biraz tuz getirir misiniz,kahveme koyacağım?^^

dedi ve garson şaşırdı. Yan masalardan bile şaşkın yüzler genç adama çevrildi.

Kahveye tuz!.. Olacak şey değil ..

Az sonra garson tuzu getirdi. Genç adam, otomatiğe bağlanmış gibi tuzu

kahvesine döktü. Ve içmeye başladı.

Güzel kız, büyük bir merakla, ^^çok garip bir ağız tadınız varmış^^ dedi.

Delikanlı anlatmaya başladı bu sözler üzerine:

^Çocukken deniz kenarında yaşardık. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım.

Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi. Bu tatla büyüdüm ben. Bu tadı

çok severim. Kahvemin içine tuz koymamın nedeni de bu. Ne zaman o tuzlu tadı

hissetsem çocukluğumu,arkadaşlarımı,denizin kenarındaki evimizi ve çok mutlu

geçen çocukluk yıllarımı,ailemi hatırlıyorum. Annemle babam da hala o deniz

kenarındaki güzel evimizde oturuyorlar. Onları,evimi ve denizi öylesine

özlüyorum ki ..^^

Bunları söylerken gözleri nemlenmişti genç adamın.

Genç ve güzel kız da dinlediklerinin etkisi altında kalmış,çok duygulanmıştı.

İçini bu kadar samimi dökebilen,evini,ailesini bu kadar çok özleyen bir adam

evi,ev yaşamını,ailesini çok seven biri olmalıydı. Evini düşünen, evini arayan,

ailesini sakınan biri.. Ev duyusu ve duygusu olan biri..

Az sonra güzel kız da konuşmaya başladı. Onun da evi çok

uzaklardaydı.Çocukluğu gibi.. O da genç adama ailesini, çocukluğunu,

arkadaşlarını, evini anlattı. Çook şirin bir sohbet olmuştu. Tatlı ve sıcak..

Sonraki günler ve aylar buluşmaya devam ettiler. Ve her güzel öyküde olduğu

gibi güzel prenses, yakışıklı prensle evlendi.

Ve de sonuna dek çok mutlU yaşadılar. Prenses ne zaman kahve yapıp fincanla,

prensine ikram etse her defasında içine bir kaşık tuz koydu.. Hayat boyu..

Eşinin kahveyi böyle sevdiğini biliyordu çünkü.

40 yıl sonra adam dünyaya veda etti. ^^Ölümümden sonra bu zarfı aç oku^^ diye

bir mektup bırakmıştı sevgili karısına.

Şöyle diyordu satırlarında:

^^Lütfen beni affet.. Bütün hayatımı bir yalan üzerine kurdum. Sana hayatımda

bir kere yalan söyledim.. O da tuzlu kahve konusunda. İlk buluştuğumuz günü

hatırlıyor musun?.. Öyle heyecanlı,tedirgin ve gergindim ki garsona ‘şeker’

diyecekken ‘tuz’ çıktı dudaklarımın arasından. Sen ve ordakiler bana şaşkınlıkla

bakarken yanlışımı düzeltmeye öylesine utandım ki.. Yalanıma devam ettim. Bu

yalanın bizim ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti. Sana gerçeği

anlatmayı defalarca düşündüm. Ama her defasında korkudan vargeçtim.

Bugün-yarın,öleceğim.. Artık korkmam için hiçbir sebap yok.İşte gerçek.. Ben

tuzlu kahveyi hiç sevmem. O çok garip,rezil bir tat. Ama seni tanıdığım andan

itibaren bu reZil kahveyi içtim. Hemde zerre pişmanlık duymadan. Seninle olmak,

hayatımın en büyük mutluluğuydu. Ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum.

Dünyaya bir daha gelsem, her şeyi yeniden yaşamak, seni tanımak ve bütün

hayatımı yeniden seninle geçirmek isterdim. Bir hayat boyu daha tuzlu kahve

içmek zorunda kalsam bile!.^^

Yaşlı kadının gözleri mektubu sırılsıklam etmişti.

.............................................

Lafı açıldığında bir gün bir arkadaşı bu kadına ^^tuzlu kahve nasıl bir

şey?^^ diye sordu.

Gözleri nemlendi kadının.

Ve dudaklarının arasından sadece ^^çok tatlı,çok tatlı^^ kelimeleri döküldü.